13 Şubat 2013 Çarşamba

Mephisto-Gülen Adam




  
  Mephisto Beyoğlu benim için özel mekanlardan birisidir. İstiklal Caddesi'nde kitap-cd-dergi alınabilecek ve saatlerce oturulabilecek son kale. İstiklal Kitapevi'nin ruhsuz D&R'a dönmesinden sonra özellikle kitap-cd alımlarımı bekletip toplu olarak Mephisto'dan alıyorum. Aldıktan sonra da şu an yaptığım gibi üst kata çıkıp aldıklarımın arasına gömülüyorum.





 Biraz zorlamayla Tezer Özlü ve Oğuz Atay'ı birbirlerine baktırabildiğim, insanın çıkasının gelmediği bir yer.







   Yaklaşık bir ay önce bir Cumartesi günü öğlen saatlerinde bir masaya oturup yaklaşık 5 saat boyunca kitap,dergi okumuştum. Kitap olarak Murat Gülsoy'un, 'Baba,Oğul ve Kutsal Roman' kitabına başlayıp bitirdim.
   Kendimi kaybetmiş bir şekilde okurken karşımdaki masadaki adamın sürekli ayaklarını vurarak kendi kendine ritm tuttuğunu fark ettim ve garipsedim. Baktım, kulağında kulaklık yoktu, sürekli notlar alıyor ve gülümseyerek bana bakıyordu. Çattık diyerek kendimi kitaba verdim, arada kafamı kaldırdığımda sürekli bana bakıp gülümsüyordu. Neyse garsona sipariş vermek için kitabımın kapağını kapattığımda yanımda bitti ve Gülen Adamla (GA) benim (D) diyaloğumuz başlamış oldu.


  GA : Pardon, izninizle  bir şey sormak istiyorum.
  D    : Buyrun
  GA : Sizce 'Mehtap vakti' doğru bir kullanım mı?
  D    : (Boş bakışlar) Nasıl?

  GA : Ben şarkı sözü yazıyorum da, sonunda ....mehtap vaktinde seninle.... geçiyor, emin olamadım mehtabın vakti olur mu diye ve kitap okuyan birisi olduğunuz için size sorayım dedim.
  D    : (Boş bakışlar) Hımmm mehtabın vakti olsa gerek

 GA  : Teşekkürler


  Sonrasında elemanı bir süre izledim sanki şarkı sözü yazmıyor aynı zamanda beste de yapıyor gibiydi, dayanamadım sordum:



  D    : Ne tür şarkılar yazıyorsunuz?
  GA :  Slow
  D    : Slow?
 GA  : Aşk-Slow
  D    : Peki besteleri?
 GA  : Henüz hiçbirisinin bestesi yok, daha zamanı gelmedi.
  D    : Hımmm (zamanı nasıl gelecekse)
 GA  : Yaklaşık 1000 tane şarkı sözüm var, zamanı geldiğinde bestelenmesi için birisi ile görüşeceğim.
  D    : (deli) kolay gelsin  ( vurma artık ayaklarını, çaktırmadan fotografını çeksem mi? )






   Bir süre sonra gitti, benim kitabım bitti, Murat Gülsoy'u ilk defa okumuştum ve daha önce okumadığıma hayıflandım, sonra yüzümde bir  gülümseme olduğunu fark ettim, acaba bunun sebebi kitap mı, Gülen Adam mı? bilemedim ama her halükarda bu adamı not almam gerektiğini düşündüm.




  Mephisto'ya gidiniz, sonradan pişmanlığın kimseye faydası yok....  



3 yorum:

  1. Hey, Denizcan, blog açılmış bile öyle mi:)
    Ne güzel sürpriz! Çok sevindim:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aha yakalanmışız, henüz test yayını yapıyordum, kendi kendime takılma buraya kadarmış :)

      blog konusundaki teşvik için teşekkürler hayal kahvem..

      Sil
  2. Bitti artık test yayını Dnzc, takiptesiniz artık yani bilmem:)

    YanıtlaSil